Anthaven

Marina yaşamı, butik dokular ve turkuaz koyların tek bir zarif yürüyüşte buluştuğu bir sahil köyü.

Anthaven’de bir sahil köyünün ritmini anlatmak için tam bir gün geçirdik. Kanal kenarındaki ahşap balkonlu evler, küçük iskeleler ve tekne bağlama alanları mahallenin yaşayan bir topluluk hissi taşımasını sağlıyor. Geniş hava çekimleri, turkuaz koy ile marinanın yumuşak hareketini tek karede birleştirdi.

Sabahları Akdeniz’in canlı kafeleri, öğleden sonraları sıcak ışıklı barlar… Her mekân kendi ruhunu taşıyor. Menülerin ve fincanların ötesinde, özenle seçilmiş raflar ve iç mekân objeleri de hikâyenin parçası oldu; çünkü Anthaven’in karakteri bu küçük ama anlamlı detaylarda kendini gösteriyor.

Kanal üzerindeki köprüler ve taş döşeli yollar, doğal olarak butik dükkânlara doğru akan yavaş yürüyüşlere davet ediyor. Akşam saatlerinde kemerlerin altından geçen aileler ve arkadaşlar meydanları hayatla dolduruyor; bu da mekânın zahmetsiz bir “yer duygusu” oluşturmasını sağlıyor.

Sanat galerisi ve seçili mağazalar projeye kültürel bir katman ekliyor. Tablolar, heykeller ve tasarım objeleri yalnızca sergilenmiyor; günlük yaşamın içine karışıyor. Biz de kompozisyonlarda sanatın sokağa kattığı enerjiyi yansıttık.

Sahil hattında deniz her an ulaşılabilir. Şezlonglu geniş çim alan, iskele platformu ve berrak yüzme bölgesi; dinlenme ile hareketi dengeliyor. Yukarıdan bakıldığında kıyı ve mavilik kartpostalvari bir izlenim bırakıyor.

Sonuç olarak Anthaven’i bir destinasyonun ötesinde; mimarinin, gastronominin, sanatın ve denizin tek bir zarif promenatta buluştuğu bütünlüklü bir yaşam tarzı olarak sunduk.