
Bu projede, Mâna’nın iki yeni koleksiyonunun stüdyo çekimlerinin kamera arkası sürecini belgeledik. Set sakin, düzenli ve odaklıydı. Nötr arka plan ve yumuşak, dağınık ışıklarla sade ama dikkatli bir atmosfer kuruldu. Renk paleti krem, kakao, lacivert ve siyah tonlarına dayanıyordu. Her şey özenle planlanmıştı.
Ana çekimde koleksiyonlar tamamlanmış halleriyle görüntülenirken, biz perde arkasında neler olup bittiğini takip ettik. Bir stilistin detaya müdahalesi, modelin kısa bir molası, ekip arasında geçen doğal anlar… Amacımız sadece çekimi belgelemek değil, bu süreci oluşturan emeği ve akışı göstermekti.
Koleksiyonlar farklı stilleri bir araya getiriyordu: Rahat, salaş gündüz parçaları ve daha yapılandırılmış, şık akşam görünümleri. Yakın plan çekimlerle kumaş dokularını, aksesuarları ve Mâna’ya ait imza detayları öne çıkardık.
Setteki her şey markanın genel çizgisiyle uyumluydu. Temiz, düzenli, sade. Işığın kumaş üzerindeki etkisi, ürünlerin oturuşu ve ekibin çalışma temposu tek bir dilde birleşti.
Sosyal medya için ekstra dikey ve kare içerikler hazırladık. Küçük hareketler, dikiş detayları ve dokular üzerinden kısa ama etkili videolar üretildi. Kampanyaya paralel ama daha samimi bir anlatım dili oluşturduk.
Kısacası, bu çekim sadece ürünlerin tanıtımı değildi. Markanın üretim sürecine, çalışma kültürüne ve arka planda geçen emeğe de ışık tuttu. Sonuç olarak Mâna’nın stilini ve üretim yaklaşımını tamamlayan, doğal ama etkili bir görsel set ortaya çıktı.