Manta 5

Bodrum’un zamansız ufkunda suyun üzerinde havada süzülür gibi bir sürüş.

Bu projede amacımız sadece bir ürünü değil, bir hissi yakalamaktı. Manta5 hidrofoil bisikletin izini Bodrum’un sakin koylarından açık denizine, kalenin gölgesindeki sulardan ufka kadar sürdük. Her sahnede tek bir hedef vardı: suyun bir yola, hareketin ise bir tür uçuşa dönüştüğü anı hissettirebilmek.

Sürüş ilk andan itibaren bir dirençle başlıyor. Su yüzeyi hafifçe geri itiyor. Sonra yükselme geliyor. Bisiklet suyun üzerinden havalanıyor ve ileri doğru, kesintisiz bir akışla ilerliyor. Bu gerilimle rahatlama arasındaki denge, tüm anlatının temelini oluşturdu. Kamerayı da aynı şekilde hareket ettirdik. Akıcı, yavaş, kesintisiz.

Görsel anlatımda yumuşak bir dil tercih ettik. Işık bisikletin gövdesinde hafifçe oynadı. Su damlacıkları dağıldı, sonra yeniden yerini buldu. Ayaklar ritmini buldu. Bisikletin hatları ufukla birleşti. Net hatlar ya da ani hareketler yoktu. Her şey dengeli bir hareket etrafında şekillendi; beden, makine ve su arasında kurulan bir diyalog gibi.

Renk paleti bu bütünlüğü korudu. Bodrum’un derin mavisi, taşın sıcak dokusu ve hidrofoil’in parlak beyazı bir araya gelerek dengeli, sade bir uyum yarattı. Sabit bir bakış açısına bağlı kalmadık. Yukarıdan yansımaları izledik. Su seviyesinden hız ve akıcılığı yakaladık. Daha yakın planlarda ise sürücüyle birlikte kalarak o hissi koruduk.

Çekim boyunca tarih ve yenilik aynı kadrajda yer aldı. Eski dokularla modern malzemeler, denizin zamansız çağrısıyla suyun üzerindeki bu yeni hareket biçimi yan yana geldi. Kontrast yaratmak yerine sakin bir gerilim ve özgürlük hissi oluştu.

Sonuçta Manta5 sadece suyun üzerinde hareket etmedi. Suyun üstünde hareket etmenin nasıl bir deneyim olabileceğini yeniden tanımladı. Bu bir performans videosu değil, bir zarafet hikayesiydi. Ve belki de suya bambaşka bir gözle bakma davetiyesiydi.